TCMB Başkanı Prof. Dr. Kavcıoğlu, Liralaşma Stratejisi’nde neyin amaçlandığını ve bu amaç doğrultusunda katedilen yolları değindiği bir yazı ile söyledi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) para politikasının Liralaşma Stratejisine dayandığına dair söylemlerine açıklık getirmek isteyen Merkez Bankası Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu, yazı kaleme alarak kamuoyu ile paylaştı.
“Kararlar Türkiye ekonomisinin yapısal sorunları ile yüzleşmek temelinde alınıyor”
Kavcıoğlu, değindiği yazıda, “TCMB para politikası kararlarını tasarlarken başta sürdürülebilir dış denge olmak suretiyle Türkiye ekonomisinin yapısal sorunları ile yüzleşmektedir.” ifadesini kullandı.
Kolay ve geçici çözümler tercih edilmiyor
Kavcıoğlu, bankanın kolay fakat geçici çözümler yerine kısa ve orta vadeli zorluklarına karşın uzun dönemli kalıcı çözümlere odaklandığını belirterek, “Bu süreç, bununla beraber uzun yılların çabasına karşın hemen hemen çözülememiş bir yapısal soruna meydan okumadır.” ifadesini kullandı.
Yazı, Merkezin Güncesi’nde gösterildi
Kavcıoğlu, bankanın kurumsal blog sayfası Merkezin Güncesi’nde, “Liralaşma Stratejisi” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
“Türkiye iktisat modelini uygulamaya başladı”
Yazısında, Türkiye’nin kısa sürede yeni Türkiye iktisat modelini uygulamaya başladığını anımsatan Kavcıoğlu, bu modelin büyük seviyede yerli ana para ve beşeri kapasite kullanılarak geliştirildiğini, ekonominin yatırım, istihdam, üretim ve ihracatla kalıcı fiyat istikrarını yakalayarak sürdürülebilir büyümesini önceliklendirdiğini kaydetti.
“Liralaşma Stratejisi gene modelin baş unsuru”
Kavcıoğlu, TCMB’nin uygulamaya koyduğu Liralaşma Stratejisi’nin, bu modelin baş unsurlarından biri olduğuna işaret ederek, “Liralaşma Stratejisi ile hanehalkı, şirket ve bankacılık kesimlerinin varlık ve yükümlülüklerinde Türk Lirası eşeysel kalemlerin ağırlığının kademeli bir halde artırılması, böylece finansal sistemin bütüncül olarak Türk Lirası ağırlıklı bir yapıya ulaşması hedeflenmektedir.” ifadelerini kullandı.
“Finansal sistemde temel kıymet gizleme aracı Türk Lirası olacak”
Para politikası duruşunun, sürdürülebilir fiyat istikrarını sağlama temel amacı doğrultusunda, üretimin sürekliliği, cari dengenin bileşenleri, kredilerin büyümesi, kompozisyonu ve kullanım amaçları ile döviz piyasasında sıhhatli fiyat oluşumları gözetilerek belirlendiğini vurgulayan Kavcıoğlu, şu görüşleri paylaştı:
“TCMB, ekonomimizin son yirmi yıldaki emsalsiz kazanımlarını koruyup ülkemizi ekonomik gelişmişlik ve toplumsal refahta ileriye taşıyabilecek eleştiri bir dönemeçte para politikasını uzun dönemli bir perspektifle geliştirmektedir. Liralaşma; finansal sistemde temel kıymet gizleme aracının Türk Lirası cinsinden varlıklar olmasını, tüm bilançolarda Türk Lirası ağırlığının mühim seviyede artmasını, TCMB’nin Türk Lirası fonlamasında ağırlıklı olarak durağan(durgun) getirili Türk Lirası eşeysel varlıkların güvence olarak kullanılmasını, yurt içindeki ticari işlemlerde yegâne değişiklik aracının Türk lirası olmasını sağlayacak süreçleri ve TCMB’nin bu makro süreci yönetmek için izlediği bütünleşik siyaset çerçevesini ifade etmektedir.
Liralaşma ile hanehalkı, şirket ve bankacılık kesimlerinin varlık ve yükümlülüklerinde Türk Lirası eşeysel kalemlerin ağırlığının artırılması, böylece finansal sistemin bütüncül olarak Türk Lirası ağırlıklı hale gelmesi mümkün olacaktır. Liralaşma ek olarak sözleşme, fiyatlama ve ödeme işlemlerinde Türk Lirasının temel alınmasını da kapsamaktadır.”
“Bir takım düzenleme yapılmış oldu”
AA’nın haberine nazaran, TCMB’nin, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda para politikası kararlarını şekillendirirken tespit edilen tüm verimsizliklerin ortadan kaldırılmasını ve aktarım mekanizmasının sıhhatli bir halde çalışmasını hedeflediğini belirten Kavcıoğlu, döviz piyasalarında ekonomik temellerden uzaklaşan fiyatlama davranışlarının engellenmesi ve Liralaşma Stratejisi’nin desteklenmesi amacıyla bir takım düzenleme yapıldığını anımsattı.
“Türk Lirası’na olan talep artacak”
Kavcıoğlu, meydana getirilen düzenlemelerin tamamının finansal sistemde Türk Lirasına talebin yapısal ve kalıcı olarak artırılmasına katkıda bulunacağını vurgulayarak, “Döviz kurlarında sağlanacak istikrar neticesinde fiyatlar üstündeki kur kaynaklı direkt maliyet baskısı zayıflayacak; fiyatlamalarda yabancı paralara endekslenme tercihlerinin giderek azalmasıyla ve oluşacak itimat ortamının beklentileri olumluya dönüştürmesiyle enflasyon eğilimleri normalleşecektir.” değerlendirmelerini yapmış oldu.
“Kredilerin belirlenmiş amaçlara uygun kullanımı mühim”
Gerçek sektöre finansal sistem tarafınca sağlanan kredilerin belirlenmiş amaçlara uygun kullanımı ve kaynakların dağılımının finansal istikrarı güçlendirmesinin, Türk Lirasının ekonomik aktarım temellerinin sağlamlaştırılması açısından elzem görüldüğünü dile getiren Kavcıoğlu, şöyleki devam etti:
“Türk Lirası krediler sürdürülebilir bir finansman maliyetiyle ve kapsayıcı olarak ekonomimizin potansiyel büyümesini artırıcı şekilde kullandırıldığında hem parasal büyümenin hem de cari dengenin istikrarlı gelişimi sağlanacaktır. Kredi kanalının etkin emek vermesi için kredilerin ve parasal büyüklüklerin fiyat istikrarı ile tutarlı bir halde üretimi desteklemesi gerekmektedir. Liralaşma Stratejisi kapsamında kredilerin kompozisyonu ve büyümesine ilişkin makroihtiyati tedbirler alınmaya devam edecektir. Böylelikle bankacılık sektörünün tutumsal faaliyetin gereksinim duyan dengeli kredi büyümesini para politikası duruşuna katkı verecek şekilde sürdürmesi teşvik edilecektir. Bu aşamada liralaşma ilkeleriyle uyumluluğu artırılan ve finansal kapsayıcılığı geliştirilen reeskont ve Yatırım Taahhütlü Ön ödeme Kredileri, hedefli kredi uygulamalarına örnek olması açısından desteklenmektedir.”
“Bütçe disiplininden ödün verilmedi”
Kavcıoğlu, bu zamanda Türkiye’nin üretim odaklı dönüşümü, küresel lojistik zincirlerindeki kalıcı konumlanması ve istihdamdaki pozitif performansının yanı sıra mali disiplin bakımından dünyada en iyi performanslardan birini sergilediğini ve bütçe disiplininden ödün vermediğini altını çizdi.
“Enflasyon yüzde 5 hedefine kalıcı olarak düşürülemedi“
Söz mevzusu mali disiplin performansının fazlaca kuvvetli bir çıpa özelliği göstererek bilhassa 2008 küresel finansal krizinin ekonomiye tesirini sınırladığını ve Türkiye’nin enflasyonla mücadeledeki kazanımlarında öncü bir rol oynadığını belirten Kavcıoğlu, bu kazanımlara karşın enflasyonun yüzde 5 hedefine kalıcı olarak düşürülemediğini dile getirdi.
Kavcıoğlu, yazısına şöyleki devam etti:
“Bu zamanda uygulanan sıkı para ve maliye politikaları ile küresel dezenflasyonist ortama rağmen kalıcı fiyat istikrarı tesis edilemezken devam eden süreçte ortaya çıkan içsel ve dışsal şoklar ile enflasyonla savaşım tam anlamıyla başarı göstermiş olamamıştır. Son dönemde ise salgınla başlamış olan küresel arz ve tedarik problemlerine, bölgemizdeki sıcak çatışma ortamının sebep olduğu, başta enerji olmak suretiyle tüm emtia fiyatlarındaki artışların eklenmesiyle enflasyon görünümündeki bozulma belirginleşmiştir. Bu doğrultuda bilhassa son yıllarda edinilen tecrübeler, enflasyonla mücadelede kısa vadeli kazanımların yerine enflasyonu sık sık hedeften uzaklaştıran yapısal kırılganlıkları hedefleyen politikaların önemini ve uzun dönem sürdürülebilirliği önceleyen kalıcı bir yapısal istikrar programına olan ihtiyacı ortaya koymuştur.”
“Hemen hemen çözülememiş yapısal soruna meydan okuyoruz”
Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu, TCMB’nin para politikası kararlarını tasarlarken başta sürdürülebilir dış denge olmak suretiyle Türkiye ekonomisinin yapısal sorunları ile yüzleştiğini açıkladı. Bu süreçte, kolay fakat geçici çözümler yerine kısa ve orta vadeli zorluklarına karşın uzun dönemli kalıcı çözümlere odaklanıldığını aktaran Kavcıoğlu, “Bu süreç, bununla beraber uzun yılların çabasına karşın hemen hemen çözülememiş bir yapısal soruna meydan okumadır.” ifadesini kullandı.
“Fiyat istikrarını sağlayacak kalıcı reformlara odaklanıyoruz”
Kavcıoğlu, Liralaşma Stratejisi ile ekonomik modelin para politikasına ilişkin sütunlarını inşa ettiklerini ve özgür piyasa dinamikleri çerçevesinde sürdürülebilir fiyat istikrarını sağlayacak kalıcı reformlara odaklandıklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Ülkemizin haiz olduğu stratejik küresel kıymet ile uyumlu, yurttaşlarımızın haiz olduğu emsalsiz beşeri ana para ile oluşturduğu katma değere yakışır şekilde, ekonomimizde Türk Lirasına olan ilginin devamlı artmasını, ulusal paramızın ekonomimizin temel ödeme ve temel kıymet gizleme aracı haline gelmesini, finansal kaynakların yatırım, istihdam, üretim ve ihracata yönelik verimli ve dengeli dağılmasını ve böylelikle kalıcı cari denge tesis edilirken finansal mimarimizin para politikasının etkinliğini artıracak şekilde tasarlanmasını liralaşma stratejimiz ile gerçekleştirmeye kararlıyız.
Temel önceliğimiz, Liralaşma Stratejisi yardımıyla enflasyonla mücadelede uzun senelerdir yapısal mesele olmayı sürdüren, yüksek mahalli para ikamesi sorununu çözmek ve kalıcı dış denge sürdürülebilirliğini sağlamaktır. Makro ve mikro ihtiyati tedbirlerin de yardımı ile bu sefer kamu finansmanındaki kuvvetli dengeye dış denge sürdürülebilirliği de birlikte rol alır hale geleceği için fiyat istikrarını sağlama ve sürdürme hedefi tamamen gerçekleşmiş olacaktır.”