Bilhassa güz aylarında yaşanmış olan mevsim geçişleri büyük bir halsizliğe ve uzun süre geçmeyen yorgunluğa niçin olabiliyor. Bu tür yorgunluklara karşı nebat çaylarıyla savaşım etmek mümkün…
Sonbaharın her geçen günü bununla beraber kasvetli havayı da arttırır, hava daha erken karardıkça, insanoğlu da geri çekilmeye adım atar ve vücut yorulur. Güz yorgunluğu çoğu zaman günlerin belirgin şekilde kısaldığı ve güneş ışığının yerini bulutlu, yağmurlu havalara bıraktığı vakit adım atar.
Bunun insanların ruh hali üstünde büyük tesiri vardır, sadece bundan daha da mühim bir şey vardır ki bu da uykululuk ve bitkinlik hissinin geçmesine niçin olmaz. Bu, hormonal sistemle ilgili bir durumdur. Sonbaharda, uyku halinden görevli olan melatonin seviyesi yükselir, insanları yavaşlamaya teşvik eder.
Artan melatonin seviyesi kişiyi daha çok uyumaya ve dinlenmeye yatkın hale getirir. Bu tamamen naturel bir süreçtir. Ek olarak melatonin seviyesi arttıkça serotonin doğrusu mutluluk hormonu seviyesi de düşer. Bu yüzden, güz yorgunluğu depresyon ve fena bir ruh hali ile ilişkilidir.
Bu uyku hali ve yorgunlukla mücadelede bitkileri kullanabilirsiniz. İşte güz yorgunluğuna karşı 6 şifalı nebat.
Kafeinli otlar
Klasik olarak kafein içeren otlar ve aromatik bitkiler güz yorgunluğuna karşı en iyi yardımcılardır. Kahve ve çay bu tür durumlarda harikadır.
Bununla beraber, kafeinli bitkilerin kalp ve damar sistemi üstünde bir yük oluşturabileceğini ihmal etmeyin. Bu yüzden bilhassa kalp ve damar hastalıkları olan hepimiz kahve ve çayı dikkatli tüketmelidir. Kafein içinde ne olduğu açısından en hafifçe çay beyaz çaydır.
Hem mate çayı hem de guarana, kafein açısından zengindir. Çocuklar ve hamile hanımefendiler için kafein tüketiminin günde 200 mg’ı geçmemesi önerilir.
Adaptojenik otlar
Adaptojenik otlar, vücudun stresli durumlara uyum sağlama kabiliyetini artırır. Düzgüsel metabolizmayı destekledikleri ve dengenin geri kazanılmasını sağladıkları için fizyolojik dayanıklılığı da artırırlar ve böylece strese karşı direnci artırırlar.
Kafeinin aksine, adaptojenik otlar uyarıcı tesir göstermez. En iyi malum adaptojenik bitkiler ginseng, gül kökü ve ashwagandha bitkisidir. Performans ve güç artışına ek olarak, gerilim üstünde de tesirleri vardır, bundan dolayı yüksek tansiyonu olan kişilerin vücudunda değişik tesir oluşturabilirler. Bu yüzden dikkatli kullanım ve doğru doz önemlidir.
Isırgan
Isırgan otu, kanı en iyi temizleyen bitkilerden biri olarak bilinir. Kan damarları üstündeki pozitif tesirinin yanı sıra muhteşem bir idrar söktürücü etkiye haizdir. Böbrekleri su atılımını çoğaltması için uyarır, böylece toksinlerin atılmasını hızlandırır.
Temizleyici tesirinin yanı sıra birçok vitamin ve mineral ihtiva eder. İçeriğindeki C vitamini, demirin emilimi için gereklidir ve ısırgan otu, her ikisinin de bulunmuş olduğu birkaç bitkiden biridir.
Ceviz yaprağı
Mevsim geçişleri esnasında, lenfatik sistemin temizliğini bu fazlaca yönlü sadece azca malum bitkiye emanet edebilirsiniz. Karaciğer fonksiyonlarını ve kan dolaşımını uyarır, bu da atık ürünlerin vücuttan atılmasını kolaylaştırır.
Yorgunluğa karşı 4-6 hafta süresince sabahları çay olarak içebilirsiniz. Günlük hayatınıza dahil ederek sabahları aç karnına ve akşamları içebilirsiniz.
Ahududu ve böğürtlen yaprağı
Ahududu ve böğürtlen yaprakları, bağışıklık sistemi üstünde şaşırtıcı derecede iyi bir etkiye haizdir. İçeriğindeki yüksek miktardaki C vitamini yardımıyla canlandırıcı etkisiyle sonbaharda sık görülen depresyonun giderilmesine destek verir.
Her iki nebat çayı da devamlı olarak tüketilebilir, bundan dolayı onları düzgüsel sabah içeceğiniz olarak da içebilirsiniz.
Kuşburnu
Oldukca yönlülüğü ve sayısız faydalarıyla kuşburnu, en yüksek C vitamini içeriğine haiz bitkilerden bitidir. Gün boyu içildiğinde sağlığa pozitif tesiri olan, hoş tadı ve ferahlatıcı tesiri olan bir nebat çayı hazırlayabilirsiniz.
Kan akışını hızlandırma özelliğinden dolayı damar sertliğini önlemek ve tedavi etmek için de kullanılır.