Üretici/tedarikçi teşebbüslere 878 milyon TL ceza verilen soruşturmada, tedarikçiler ve perakendeciler arasındaki iş yapma biçiminin rekabet ihlallerine yol açabilecek şekilde oluştuğu bildirildi.
13 üretici/tedarikçi teşebbüse 878 milyon TL ceza uygulanmıştı. Bu soruşturmada, tedarikçiler ve perakendeciler arasındaki iş yapma biçiminin rekabet ihlallerine yol açabilecek şekilde oluştuğu ortaya çıktı.
Rekabet Kurumu Başkanı Birol Küle de bir izahat yaparak bu rekabet ihlallerinin fiyatların artış sebebi bulunduğunu belirtti.
“Yapay fiyat artışını engellemeye devam”
Birol Küle, fiyat artışının temelinde perakendecilerin rekabet kurallarına uymamamaları bulunduğunu, bu tutumun tüketicilere ve Türkiye ekonomisine zarar verdiğini belirterek, piyasalarda etkin rekabet ortamının tesis edilmesini ve korunmasını sağlamaya yönelik çalışmalara devam edileceğini söylemiş oldu.
“Perakendeciler nihai satış fiyatlarını ve fiyat artış zamanlarını koordine ediyor”
Küle, “Bu yaygın iş yapma biçimi çerçevesinde, üretici/tedarikçi teşebbüsler, kendi ürünleri bakımından perakendecilerin nihai satış fiyatlarını ve fiyat artış zamanlarını koordine ediyor.
Piyasadaki fiyatlar yapay olarak yükseliyor
Bu iş yapma biçimi sonucu oluşan rekabet ihlalleri, teşebbüslerin fiyatlarını serbestçe belirlemelerini engelliyor ve piyasadaki fiyatların yapay olarak yükselmesine ve tüketicilerin bu durumdan direkt zarar görmelerine niçin oluyor.” dedi.
“Tedarikçiler kanunu ihlal edildi”
Rekabet Kurulu’nca 2021 yılının Nisan ayında başlatılan ve 1,5 yıl devam eden “tedarikçi soruşturması” kapsamında fiyatlama davranışları incelenen 13 üretici/tedarikçinin, “topla-dağıt” niteliğine haiz kartele taraf olmak ve perakende seviyesinde etkinlik gösteren teşebbüslerin “raf fiyatlarını belirlemek” suretiyle kanunu ihlal ettikleri belirlendi. Bu firmalara 878 milyon TL ceza verildi.
5 zincir market de topla-dağıt karteline taraf
Daha ilkin aynı mevzuda yönetimsel para cezası verilen soruşturma kapsamındaki 5 zincir marketin de topla-dağıt karteline taraf oldukları tespit edildi.
İkinci kez yönetimsel para cezası yok
Sadece önceki soruşturmada yönetimsel para cezası uygulandığından yeni yönetimsel para cezası uygulanmadı.
“5 markete ceza verilmişti’
Rekabet Kurumu Başkanı Birol Küle, kararın, süratli tüketim malları perakendeciliği sektöründe alınan ilk karar olmadığını söyleyerek, “Kurulumuz kamuoyunda ‘zincir marketler soruşturması’ olarak malum soruşturma sonucunda almış olduğu 28 Ekim 2021 tarihindeki kararıyla yemeklik yağ üreticisi 1 girişim ile 5 ulusal zincir marketin topla-dağıt niteliğine haiz kartele taraf olduklarını ve ek olarak söz mevzusu yemeklik yağ üreticisi teşebbüsün perakende seviyesinde etkinlik gösteren teşebbüslerin raf fiyatlarını belirlediğini ve böylelikle anılan teşebbüsler tarafınca kanunun 4’üncü maddesinin ihlal edildiğini tespit etmiş ve bu teşebbüslere yönetimsel para cezası vermişti. Nitekim bu soruşturmada elde edilmiş belgeler, ‘tedarik soruşturması’ olarak anılan 13 üretici/tedarikçinin ceza almasıyla sonuçlanan soruşturmanın açılmasına da yol açmıştı.” diyerek geçmişte yaşanmış olan süreci aktardı.
“Kampanyalardan haberdar oluyorlar”
Her iki soruşturmanın da süratli tüketim malları perakendeciliği sektöründe tedarikçiler ve perakendeciler arasındaki iş yapma biçiminin, rekabet ihlallerine yol açabilecek şekilde oluştuğunu gösterdiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Bu yaygın iş yapma biçimi çerçevesinde, ilk olarak üretici/tedarikçi teşebbüsler, kendi ürünleri bakımından perakendecilerin nihai satış fiyatlarını ve fiyat artış zamanlarını koordine ediyor. Bir başka deyişle, perakendeciler ortak tedarikçileri vesilesiyle birbirlerinin geleceğe yönelik tutarları, fiyat artış tarihleri, dönemsel aktiviteleri ve kampanyaları şeklinde rekabete kırılgan bilgilerinden haberdar oluyor ve kendi davranışlarını buna gore şekillendiriyor.
En ağır rekabet ihlali
Rekabet hukuku terminolojisinde ‘topla-dağıt tipi kartel’ olarak nitelendirdiğimiz ve en ağır rekabet ihlalleri içinde sayılan bu durum ise perakendeciler arasındaki fiyat rekabetini ortadan kaldırıyor. İkinci olarak, bu yaygın iş yapma biçimi, tedarikçilerin perakende seviyede etkinlik gösteren teşebbüslerin raf fiyatlarına müdahale etmesini ve perakendecilerin nihai satış fiyatlarını belirlemesini de içeriyor.
Yapılanlar fiyat rekabetini ortadan kaldırıyor
Sonucunda, perakende seviyesinde etkinlik gösteren teşebbüslerin nihai satış fiyatlarının aynı düzeyde olmasına neden olan ve tekrardan satış fiyatının tespiti olarak vasıflandırılan bu durum ise gene benzer şekilde perakende seviyesindeki fiyat rekabetini ortadan kaldırıyor.”
“Tüketiciler zarar görüyor”
Küle, özgür rekabet piyasalarında, teşebbüslerin satış fiyatlarını serbestçe ve birbirleriyle rekabet halinde belirlemelerinin beklendiğini kaydedip, şu şekilde konuştu:
“Zira teşebbüsler arasındaki rekabet, fiyatların düşmesini, ürün ve hizmet çeşitliliği ile kalitenin artmasını sağlayacak ve sonunda tüketiciler bakımından yarar yaratacaktır. Ek olarak rekabetin tesisi dolaylı olarak fiyat istikrarına, ekonomik büyümeye, internasyonal rekabetçiliğe de katkı elde edecektir. Bundan dolayı süratli tüketim malları sektöründe yaygın olarak görülen iş yapma biçimleri sonucunda meydana gelen rekabet ihlalleri, teşebbüslerin fiyatlarını serbestçe belirlemelerini engelliyor ve piyasadaki fiyatların yapay olarak yükselmesine ve tüketicilerin bu durumdan direkt zarar görmelerine niçin oluyor.
Ülke ekonomisine negatif tesiri var
Ek olarak, bu davranışlar dolaylı olarak ülke ekonomisi üstünde de negatif etkilere yol açıyor.
Tüketicinin ziyanı çarpıcı boyutta
Üstelik bu rekabet ihlallerinin ekmek, alkolsüz içecekler, atıştırmalık ürünler, kişisel temizlik malzemeleri şeklinde tüketicilerin bütçesi içindeki oranı yüksek olan süratli tüketim malları perakendeciliği sektöründe gerçekleştiği dikkate alındığında, tüketicinin uğramış olduğu zararın büyüklüğü daha da çarpıcı hale geliyor.
Sektörde etkinlik gösteren teşebbüslerin iş yapma biçimlerini değiştirmeleri bir zorunluluk
Bundan dolayı sektörde etkinlik gösteren teşebbüslerin iş yapma biçimlerini değiştirmeleri ve rekabet hukuku kurallarına uygun hale getirmeleri zaruri hale gelmiştir.”