Sıhhatli ve dengeli bir rejimde hem nebat bazlı hem de hayvan bazlı proteinler yer almalıdır. Mühim olan nokta, onları doğru oranda tüketmektir. İşte hayvansal ve bitkisel protein arasındaki farklar.
Proteinler, karbonhidratlar ve yağlarla beraber makro gıdalardan biridir ve yaşamın devam etmesi için lüzumlu olan besinlerdir. Proteinler yüzlerce metabolik süreçte yer alırlar ve ek olarak ana işlevleri olmasa da vücuda enerki de sağlarlar. Gelişme ve vücudun muntazam emek vermesi için gereklidirler.
Proteinler oldukça sayıda vücut fonksiyonunda yer alır. Hücrelerin temel bileşenleridir, dokuların oluşumundan ve onarımından sorumludurlar, enzimler, nörotransmitterler, hormonlar olarak vazife meydana getiren metabolik yollara ve bağışıklık sistemi süreçlerine katılırlar. Ek olarak besinlerin uygun şekilde sindirilmesinde ve toksik maddelerin vücuttan atılmasında rol oynarlar.
Kısacası proteinler, vücudun doğru büyümesi ve organizmanın düzgüsel işleyişi için lüzumlu maddelerdir.
Proteinlerin yapısı
Proteinler, amino asit zincirlerinden oluşan büyük biyomoleküllerdir. Yiyeceklerle proteinler alınır, sadece sindirim sisteminde emilebilecek daha minik parçacıklara, şu demek oluyor ki amino asitlere ayrılır. Esansiyel ve esansiyel olmayan olarak sınıflandırılan 20 amino asit olduğu bilinmektedir.
Esansiyel olmayan amino asitler vücut tarafınca üretilebildikleri için bu şekilde adlandırılmıştır. Esansiyel amino asitler ise vücut tarafınca üretilmeyen ve rejimde yer alması ihtiyaç duyulan amino asitlerdir.
Doğru protein alımı, oldukça oranda yiyecek yemekten değil, kaliteli proteinler yiyerek, tüm amino asitlerin doğru şekilde alınmasını sağlayarak olur. Yaşamın her aşamasında dengeli bir rejim yapılması oldukça önemlidir, sadece yetersiz esansiyel amino asit alımının çocuklar üstünde yetişkinlere bakılırsa daha çok negatif tesiri olduğu bilinmektedir.
Hayvansal ve bitkisel proteinler arasındaki farklar
Rejimde hem hayvansal hem de bitkisel kaynaklı proteinler tüketilmelidir. Hayvansal proteinler et, balık, yumurta ve süt ürünlerinde bulunur ve biyolojik kıymeti yüksektir. Protein içeren nebat bazlı gıdalar ise temel olarak baklagiller, kepekli tahıllar, yağlı tohumlar ve kuruyemişlerdir. Deposu ne olursa olsun, her bir gram protein 4 kalori sağlar.
Hayvansal kaynaklı proteinler, bitkisel proteinlerin aksine lüzumlu tüm amino asitleri içerdiklerinden yüksek kalitededirler. Nebat bazlı gıdalarda tüm amino asitler lüzumlu miktarlarda bulunmaz. Bundan dolayı, aynı öğünde birkaç değişik bitkisel protein deposu tüketerek amino asitlerin tam alımı yapılabilir.
Hayvansal kaynaklı besin proteinleri vücut için lüzumlu olan tüm amino asitleri sağladıkları için yüksek biyolojik kaliteye sahiptirler. Gıdaların ihtiva ettiği proteinin bileşimi vücuttaki proteinlere ne kadar benzerse, kalitesi ve biyolojik kıymeti o denli büyük olur. En yüksek protein değerine haiz olan ve örnek protein olarak adlandırılan gıdalar anne sütü proteini ve yumurta proteinidir. Bu sınıflandırmada onları biyolojik kıymeti yüksek proteinler olarak et ve balık izlemektedir.
Proteinlerin standardını belirlerken dikkate alınması ihtiyaç duyulan bir öteki özellik de sindirilebilirlikleridir. Hayvansal kaynaklı proteinler, bitkisel proteinlerden daha iyi sindirilirler ve emilirler.
Dikkate kıymet bir öteki fark, bitkisel kaynaklı proteinlere kıyasla hayvansal kaynaklı proteinlerde daha yüksek olan protein konsantrasyonudur. Hayvansal kaynaklar daha çok protein ihtiva eder.
Tavsiye edilen günlük protein miktarı
Her fert yaşına, cinsiyetine, kilosuna, boyuna ve sıhhat durumuna bağlı olarak değişik miktarlarda proteine gereksinim duyar.
Alınması ihtiyaç duyulan günlük protein miktarı şu şekildedir:
Bebekler (0-1 yaş): 15 gram (1.6-2.2 g/Kilo)
Okul öncesi (1-6 yaş): 26 gram (1.2 g/Kilo)
Okul evlatları (6-11 yaş): 26 gram (1g/Kilo)
Gençler (11-18 yaş): 45 gram (1g/Kilo)
Yetişkinler (>18 yaş): 55 gram
Yaşlılar: 54 gram (0,8 g/Kilo).
Hamile: 75 gram
Protein açısından varlıklı gıdaların standart porsiyonları şu şekildedir:
Baklagiller: 60-80 gram
Et yada balık: 100-150 gram
Yumurta: 2 tane
Kuruyemiş: 30 gram
Çeşitli ve dengeli bir rejim hem bitkisel hem de hayvansal proteinleri içermelidir. Proteinler, günlük enerjinin yüzde 15’ini sağlamalıdır ve yüzde 50-70’inin yüksek biyolojik değere haiz olması grekir
Aşırı hayvansal protein alımı iyi mi önlenir?
Hayvansal kaynaklı proteinlerin aşırı tüketimi yaygındır. Şu sebeple çoğu zaman et ve balık porsiyonları tüketilmesi gerekenden daha büyüktür.
Çeşitli emek harcamalar, diyetteki hayvansal protein miktarındaki bu artışın kalp hastalıkları, nüzul ve erken ölüm riskini artırdığını göstermektedir. Araştırmalar bilhassa kırmızı etin bu durumları tetikledyebileceğini gösteriyor. Kırmızı ette bulunan doymuş yağ ve kolesterol miktarı, kalp ve damar hastalıkları, aşırı kiloluluk ve böbrek ve karaciğer hastalıkları riskini artırır. Bu riskler balık ve hindi ve tavuk şeklinde öteki beyaz etlerin tüketimiyle ilişkilendirilmemiştir.
En mühim nokta, sıhhatli ve dengeli beslenmek, değişik gruplardan yiyecekleri bir araya getirmek ve menüyü çeşitlendirmektir. Bu şekilde vücudun değişik işlevlerini yerine getirmek için lüzumlu tüm gıda maddelerinin alınması sağlanabilir.