Avrupa Siyasal Topluluğu sonrası yurda dönen Cumhurbaşkanı, Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü çıkışı ile ilgili “Pas verdi, golü atmamız lazım” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Siyasal Topluluğu’nun başkent Prag’daki toplantısının peşinden Türkiye’ye döndü.
Temasları sonrası yurda dönen Cumhurbaşkanı, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Gazetecilerin sorularından biri ise Türkiye gündemini günlerdir meşgul eden ‘başörtüsü’ mevzusu…
Cumhurbaşkanı, Kemal Kılıçdaroğlu’nun başörtüsünü yasal güvenceye alma çıkışı mevzusuna bir kez daha cevap verdi.
“Pas verdi, golü atmamız lazım”
Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Başörtüsüyle ilgili problemimiz yoktu, Kılıçdaroğlu pas vermekten anlama fakat pas verdi. Bizim de golü atmamız lazım” ifadelerini kullandı.
“Ortada yasal düzenleme gerektiren bir durum yok”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları;
“Aslına bakarsak Kılıçdaroğlu’nun ortaya attığı bu sav, siyaseti ne kadar bilmediğini, kendisinin bir politika fukarası bulunduğunu gösteriyor. Bir kez ortada şu anda yasal bir düzenlemeyi gerektirecek bir durum yok ki. Şu anda bu haliyle kızlarımız üniversiteye, ortaöğretime gidebiliyor mu, polis olabiliyor mu, asker olabiliyor mu? Evet. Tüm bunlar şu anda var mı? Var.
“Dürüstsen gel bunu Anayasa’ya alalım”
Şimdi bu şekilde bir durum ortadayken, bayram değil seyran değil, nereden çıktı bu iş? Sen dürüstsen, o vakit gel bunu Anayasa’ya alalım ki bundan sonrasında kimse bu işin üstünde oynayamasın. Derhal ne yaptılar? Onun malum bir adamı var. “Desteklemeyeceğiz” dedi. Bunu anlatmaya başladılar. O şekilde de olsa şu anda ben emek harcamayı başlattım. Hakkaniyet Bakanımın riyasetinde şu an itibarıyla gerek Bekir Bey gerek Anayasa Komisyonu Başkanım, Hakkaniyet Komisyonu Başkanım, onlar şu anda bu emek harcamayı yapıyorlar. “Yanınıza milletvekili arkadaşlarımızı, MYK’den arkadaşlarımızı da alın emek harcamayı hazırlayın” dedim.
“Bu işi Meclise Anayasa değişikliği olarak sunacağız”
Devlet Bey’le de görüştüm bu mevzuyu. İnşallah bu işi derhal Meclis’e sunalım. Doğal ne olacak sunacağız? Anayasa değişikliği olarak. İnşallah dostlar güzel bir hazırlık yapacaklar ve bu hazırlığı da Meclis’e sunacağız.
Aile filan hepsi bu işin içinde. O şekilde bir şey yapıyoruz ki hadi bakalım görelim seni. Bu işte ne kadar samimisin, değilsin; bunu burada göreceğiz.
Aile yapısının korunmasına yönelik değişim
Aile terimi bizim eğer olmazsa olmazımız aslına bakarsan. Şu sebeple kuvvetli bir millet, kuvvetli aileden olur. Şimdi bizim bunun çalışmasını da yapmamız lazım. Şu sebeple son zamanlarda topluma LGBT’yi soktular.
“Kimlerin LGBT’ci bulunduğunu biliyoruz”
LGBT’yle beraber de bizim aile yapımızı bunlar dejenere etmenin gayreti içine girdiler. Öyleyse biz olması ihtiyaç duyulan ne ise onu yapacağız. Biz kimlerin LGBT’ci bulunduğunu biliyoruz aslına bakarsan. Fakat bunu da aile olarak gelip oraya koyalım. Burada da çıksın bakalım neresinden savunacak onu da görelim.
“Pas verdi, gölü atmamız lazım”
Başörtüsüyle ilgili herhangi bir şey yoktu. Niye? Şu sebeple bizim bu şekilde bir problemimiz yoktu. Çözmüşüz bunu. Şimdi biz bunu çözdüğümüze bakılırsa bu bizim gündemimizde niye olsun. Bu beyefendi getirdi bunu gündeme koydu. Bu da ne oldu? Bu pek pas vermekten de anlamaz fakat bilincinde olmadan bizlere bir pas verdi. Bizim de golü atmamız lazım. Bilmiyor benim ömrümüm santraforlukla geçtiğini. Artık Tanrı’ın izniyle Sayın Kılıçdaroğlu gibileri bu ülkenin başına gelemeyeceğine bakılırsa bu millet bu tarz şeyleri derdest etti, bitti. Bundan sonrasında artık benim milletim oldukca daha özgür bir yaşamın tadını yaşayacak.
Bir kez yasal bir düzenlemeyi gündeme getirmesi bile oldukca oldukca gayriciddidir. Üstelik de o masanın çevresinde olanlardan bir tanesi, utanmadan sıkılmadan ikimiz de destekleyeceğiz diyor. Kimlerin bulunduğunu anlayın artık… Gazı verdiler, sonrasında da destekliyoruz diyorlar.
Dezenformasyon yasa teklifi
Dezenformasyonla savaşım yasasıyla ilgili 14 madde Meclis Genel Kurulu’ndan geçti. Bu yasanın çıkışıyla birlikte inşallah bu tarz şeyleri ciddi manada frenleyeceğiz ve gereği de her neyse onu da inşallah yapacağız. Yasa bu aşamada varlıklı, kuvvetli bir yasa.
İHA ve SİHA’larımız KKTC’de
Bu mevzuda biliyorsunuz ki biz kimsenin düşünmediği bir dönemde ne yaptık? İlk işimiz İHA’ları, SİHA’ları Şimal Kıbrıs’a yerleştirdik. Şu anda İHA ve SİHA’larımız oradalar ve bu söylediğiniz yerle ilgili mevzuda da gene benzer şeyler olabilir. Bunun olması da aslına bakarsan haktır. Şu sebeple Şimal Kıbrıs’ı dört bir taraftan, her yönüyle bizim sağlama almamız lazım.
Olsa da olmasa da aslına bakarsan bizim şu anda kendi ana karamızdan uçaklarımız kalktığı anda aslına bakarsan anında Şimal Kıbrıs’ta. Herhangi bir sorun orada da söz mevzusu değil. Bir de bu akşam Anastasiadis, illa bir görüşelim, konuşalım filan dedi. Araya birilerini de soktu.
Dedim ki “Başkan sen şimdi aslına bakarsan gidiyorsun”. İki ay sonrasında ayrılıyor. Dedim “Bu şekilde bir zamanda bunlar konuşulmaz.” Ek olarak dedim ki “Siz hep bir yerden bir yönerge alıyorsunuz. Bu talimatlarla falan aslına bakarsan bu işler yürümez.” Onun için bunların ipiyle kuyuya inilmez. Aksi takdirde kuyuda kalırsın.
Kılıçdaroğlu’nun ABD ziyareti
Onlar beni iyi takip etmiyorlar. Biz bir kez ilk seçimi yaptığımızda ve bu seçimden de açık ara büyük bir başarıyla birinci parti olarak çıktıktan sonrasında gitmiştik. Ben o vakit bir Avrupa seyahati yaptım, Avrupa ülkelerini dolaştım. Bir de ABD’ya gittim. Avrupa’da Chirac’la, Schröder’le görüşmüştük. Lüksemburg’un Başbaşkanı Jean-Claude Juncker’le de görüşmüştük. Hatta Juncker’e bir gazeteci “Siz normalde seçilmişleri karşılıyorsunuz” demişti.
“Onun derdi bizi niye ilgilendirsin”
O da dedi ki “Demokrasi sandıktır. Biz sandıktan çıkana saygı duyarız. Erdoğan sandıktan çıktı. Ben ona demokrasinin gereği olarak saygı duyuyorum ve kimseyi de rahatsız etmesin.” Geldi beni bir de havaalanına kadar uğurladı. Ben Bay Kemal’i de asla önemsemiyorum, gidebilir. Mevla dünyayı kulları için yaratmış. Hepimiz istediği yere, istediği vakit gidebilir. Kısaca onun bu derdi bizi niye ilgilendirsin.