Sıhhat Yazarı Dr. Gülsüm Kartal, uyuz hastalığının bulaşma ve tedavi yöntemlerini Ensonhaber.com’a söyledi.
Bugünlerde tüm dünyada mühim bir uyuz salgını bulunmakta… Eskiye oranla daha uzun devam eden bu salgının bir öteki dikkat çeken yanı ise tedaviye karşı dirençli olması.
Vatanımızda de salgın şeklinde görülen uyuz hastalığı yada bilimsel adı ile sarcoptes scabiei, mikroskopik sekiz bacaklı akarların sebep olduğu bir enfestasyondur.
Uyuz böcekleri dişileri, derinin dış tabakalarına yumurtalarını bırakır. Akarların deriye yumurtalarını bırakması, deride bir alerjik tepkimeye, ağır kaşıntıya ve döküntüye niçin olur. Aslen uyuz hastalığı bu akara, parazite karşı vücudumuzun verdiği bir alerjik cevaptır.
Ensonhaber Sıhhat Yazara Dr. Gülsüm Kartal, hastalık hakkında verdiği bilgilerde hastalığın en sık insandan insana bulaştığını söylemiş oldu.
Fazlaca yakın temaslarla bulaş yolunun olacağını belirten Dr. Kartal, açıklamalarında şu ifadeleri kullandı:
“Ilk olarak belirtelim ki insandan insana bulaş en sık bulaşma yoludur, bu da fazlaca yakın temasla olur. Uyuz akarı, uçamaz atlayamaz. Bu yüzden de kısa süreli temaslar genel anlamda bulaşmaya niçin olmaz. Kısaca tokalaşmayla kısa temaslarla uyuz bulaşmaz.
“Havlu, çarşaf ve giysilerde 3 gün yaşayabilir”
Sadece havlu, çarşaf ve giysilerde 3 gün yaşayabilir ve bundan dolayı ortak kullanımları bulaşmaya niçin olur. Gene bazı hayvanlarda da uyuz görülür, mesela kedi ve köpeklerde.. İnsanlara bulaşabilir sadece insan derisinde uzun süre kalamazlar ve 3ila 5 gün içinde kendiliğinden geçerler. İlk emareler Bireyler uyuz akarı ile enfekte olduğunda, cildin ilk tepkileri göstermesi dört ila altı hafta içinde bir süre alır. Bu tepkiler içinde en yaygın olanları bilhassa geceleri yoğun kaşıntı, sivilce benzeri döküntülerle kızarıklıklar, kabuklarla kabarcıklar, ve devamlı kaşımadan meydana gelen yaralardır.
Uyuz hastalığı nedir, emareleri ve tedavi şekilleri nedir VİDEO
“Kaşıntısı fazlaca tipiktir ve hastaları perişan eder”
Hastalığın erken evrelerinde derideki döküntüler, sivilce, sivrisinek ısırığı ve öteki cilt komplikasyonları ile benzerlik gösterdiği için sebebi anlaşılamayabilir. Fakat uyuz hastalığının kaşıntısı fazlaca tipiktir ve hastaları perişan eder.
Bu kaşıntı çoğu zaman çocuklarda ve yaşlılarda fazlaca şiddetli görülür.
Bilhassa geceleri artan ve uykudan uyandıran bu kaşıntı yaşam konforunu fazlaca bozar.
Deride uzun çizgiler halinde oyuklar görülür
Uyuzun bir öteki ayırt edici özelliği ise deride uzun çizgiler halinde oyukların görülmesidir. Bu kabarık çizgiler ya grimsi beyaz, ya da ten rengindedir. Bu çizgiler dişi akarları tarafınca cildin yüzeyinin derhal altında oluşturulan tünellerdir ve akarlarla yumurtalar burada yaşarlar.
Vücudun belli yerlerini daha fazlaca tercih ederler
Uyuz akarları vücudun herhangi bir yerinde yaşayabilir, sadece vücudun belirli yerlerini diğerlerine gore daha çok tercih ederler. Bunlar içinde başta gelenler parmak araları, el bileği, dirsek yada diz kıvrımları, bel yada göbek çevresi, göğüsler yada cinsel organlar ve fazlaca ufak çocuklar ile yaşlılarda baş, boyun, yüz, avuç içi ve tabanlardır.
Çıplak gözle, derideki ufak siyah noktalar benzer biçimde görünebilirler. Mikroskop, cilt kazıma işleminden geçen akarları, yumurtaları yada dışkı maddesini tanımlayabilir.
Kabuklu Uyuz Emareleri Nedir
Hem de Norveç uyuzu olarak malum kabuklu uyuz, bir bireyde on binlerce akar bulunmasından meydana gelen bir salgın türüdür. Sayının çokluğu ten üstünde akar ve yumurtalarla dolu kalınca kabuklar gelişmesine niçin olur. Kabuklu uyuz, en yaygın olarak bağışıklık sistemi zayıflamış kişilerde, yaşlılarda ve engelli kişilerde görülür. Bu tür uyuz oldukça bulaşıcıdır ve salgınları önlemek için süratli tedavi gerektirir.
Tanı Şekilleri
Uyuz Tanısı
Uyuz tanısı kendini her ne kadar şiddetli kaşıntı kanalıyla belli etse de doğru teşhisin konulması için ne olursa olsun bir tabip muayenesi gereklidir. Tabip tarafınca uyuz akarlarının emareleri denetim edilir. Tabip, vücutta gözlemlenen akarları dermatoskop yöntemiyle inceler ve gene tabip tarafınca gerek görülürse bölgesel kazıma yapılabilir. Dermatoskopik incelemelerle hem akar hem de yumurtaların belirlenmesinde mühim bir rol oynar.
Tedavi Şekilleri
Uyuz Hastalığı Tedavisi Nedir, Ne kadar Sürer
Uyuz hastalığı kendiliğinden iyileşmez, şundan dolayı uyuz akarları kendiliklerinden bulundukları vücudu terk etmezler. Hastalık yalnız akarları öldüren reçeteli ilaçlarla tedavi edilebilir. En yaygın tedavi, bir krem yada losyonun boyundan aşağıya tüm vücuda uygulanmasıdır. Bu krem ya da losyon vücut üstünde 8 – 14 saat bekletilir ve sonrasında yıkanılır.
Kullanılan krem ve losyonlar içinde permetrin içeren kremler, sülfürik merhemler, lindan içeren losyonlar, krotamiton içeren kremler ve benzil benzonat losyonları bulunmaktadır. Bazı durumlarda uyuz tedavisi için hap reçete edilebilir. Kullanılan ilaca bağlı olarak tedavi üç güne kadar sürer. Uyuz tedavisinde kullanılan ilaçlar uyuz akarlarını ve yumurtaları derhal öldürerek etkisiz hale getirse bile, hissedilen kaşıntıyı derhal gideremezler. Bu, deride devam eden alerjik reaksiyonun sonucudur.
Bilhassa geceleri yoğunlaşan kaşıntıyı gidermek için antihistaminik haplar ya da hidrokortizon kremleri kullanılabilir. Sadece hidrokortizon kremi uyuz döküntülerinin görünümünü değiştireceği için durumu teşhis etmeyi zorlaştırabilir. Bu yüzden kremi yalnız tabip onayıyla kullanmak gereklidir. Buna ek olarak çay ağacı yağı ve aloe vera kremleri de kaşıntıyı hafifletmek için kullanılabilir. Sadece bunların da tabip kontrolünde kullanılması gereklidir.
Uyuz hastalığının yayılmasını engellemek için bir bireye uyuz teşhisi konulunca, kişiyle yakın fizyolojik teması olan hepimiz de tedavi edilmelidir. Aynı yatakta uyumak, el ele tutuşmak ve beraber banyo yapmak benzer biçimde faaliyetler uyuz akarlarının bir bireyden diğerine geçişini mümkün kılar. Semptomların ortaya çıkmasının dört ila altı hafta içinde sürmesi sebebiyle hane halkının tüm üyelerinin tedavi edilmesi önerilir. Uyuz akarları kıyafetlerin, yatak takımlarının, mobilyaların yada havluların yüzeyinde iki ila üç gün yaşayabilir.
Geride bırakılmış akarların öldüğünden güvenilir olmak için, kullanılan çarşafları ve giysileri sıcak suda yıkamak ve ideal olarak sıcak bir kurutucuda kurutmak gereklidir. Yıkanamayan eşyalar yedi gün süresince kapalı plastik bir torbada tutulmalıdır.”