Tüm dünya artık fosil yakıtları geride bırakma sonucu aldı. Bunun yerine yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelecek. Organik bu dönüşüm maalesef kısa sürede gerçekleşmiyor. Keza Avrupa ve ABD’nin planları da genel olarak 10 senelik projektör üzerine yapılmış durumda. Benzer bir halde Türkiye de güneş paneli üretimi mevzusunda 2030 yılına kadar her yıl üretimi katlayarak götürmeyi planlıyor. Peki şu anda ne durumda?
Türkiye’den yenilenebilir enerji atılımı!
Yenilenebilir enerji mevzusunda Türkiye, “Elektrik Sistemine Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Entegrasyonu” ile planını oluşturdu.
Türkiye, senelik 8 bin MW güneş paneli üretimi yapıyor!
Dünya genelinde yenilenebilir enerji kaynakları arasından güneş paneline yatırım yapanlar ve kullananlar içinde Türkiye ilk 10 yerleşiyor. Fakat söz mevzusu üretim olduğu zaman Avrupa’da birinci, dünyada ise dördüncü sıraya yerleşiyor.
Tüm dünya ülkelerinin halihazırda kurulu güneş enerji panellerine baktığımızda (2021 verileri) 300 bin MW üretim ile ilk sıraya Çin yerleşiyor. Derhal ardında ise 95 bin MW ile ABD ve 74 bin MW ile Japonya yer ediniyor. Türkiye ise yalnız 16. sıraya yerleşiyor. Fakat ülkemizin 2022 yılı ilk çeyreği itibariyle bu listede ilk 10’a girmeyi başardığı söyleniyor.
Zira üretim sayılarına baktığımızda durum birazcık daha netleşiyor. İşte en oldukça güneş paneli üretimi gerçekleştiren ülkeler:
- Çin: 124 bin MW
- Vietnam: 14 bin MW
- Güney Kore: 9 bin 200 MW
- Türkiye: 7 bin 960 MW
- Malezya: 7 bin 400 MW
- ABD: 5 bin 700 MW
Bunun yanı sıra Türkiye’nin 2030 yılına kadar olan projeksiyonuna baktığımızda tüm yenilebilir enerji kaynaklarının ihtiyacın yüzde 70’ini karşılayacak seviyeye yetişmesi hedefleniyor. Bu aşamada 41 GW Güneş, 33 GW rüzgar, 32 GW de Hidro-elektrik enerji olacak. Diğeri kaynaklar içinde ise 5’er GW ile kömür ve biyokütle, 4 GW de jeotermal enerji enerji yer alacak.
Bunun yanı sıra Türkiye’nin enerji anlamında dışa bağımlılığının azalması ve bir noktada sonlanması ümit ediliyor. Ek olarak yenilenebilir enerjilerin hava temizliğine yapacağı katkı da oldukça yararlı olacak. Ek olarak halihazırda dünya 4.lüğünde olduğumuz açık oturum üretimini de Çin’in arkasından 2.liğe taşıyabilirsek ihracat kazançları da katlanarak artacaktır.
Siz bu mevzu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi SDN Forum‘da yada yorumlarda bizlerle paylaşmayı dikkatsizlik etmeyin!
