Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki Kabine Toplantısı’nın peşinden millete seslendi. Erdoğan, son kabine toplantısından bu yana ülkeye ve millete eserlerle, hizmetlerle dolu bir dönem geçirdiklerini belirtti. Türkiye’nin önde gelen ziraat, endüstri ve gezim bölgelerini birbirine bağlayan Çanakkale’ye, daha ilkin hizmete açtıkları otoyolun ve köprünün tamamlayıcısı durumunda yeni yatırımlar kazandırdıklarını dile getiren Erdoğan, Ayvacık-Küçükkuyu Yolu ile Assos ve Troya tünellerinin bölgenin kuzey-güney aksındaki trafiği mühim seviyede rahatlatacak proje bulunduğunu belirtti.
Yatırım bedeli 4,6 milyar lira olan bu eserin bununla beraber Kaz Dağları’na zarar vermeden 50 dakikalık seyahat güzergahını 5 dakikaya indirdiğini aktaran Erdoğan, “Çanakkale’mize yakışır bu projenin şehrimize, bölgemize ve ülkemize bir kez daha hayırlı olmasını temenni ediyorum.” dedi.
Erdoğan, aynı gün Türkiye’ye bir ziyaret gerçekleştiren Arnavutluk Başbakanı Edi Rama ile verimli bir görüşme yaptıklarını da kaydetti.
KAZAKİSTAN ZİYARETİ
Türkiye’nin oldukça yönlü ve boyutlu dış siyaset anlayışının ürünü olan mühim bir toplantı için 12 Ekim’de Kazakistan’ın başkenti Astana’ya gittiklerini anımsatan Erdoğan, ziyaretin ilk günü Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Eli açık Tokayev ile beraber Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin dördüncü toplantısına başkanlık ettiklerini dile getirdi.
Erdoğan, Tokayev ile çeşitli alanlarda imzalanan altı yeni anlaşmayla Türkiye-Kazakistan iş birliğini daha da güçlendirdiklerini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Astana’da ertesi gün meydana getirilen liderler zirvesinde alınan kararla teşkilat haline dönüşen Asya’da İşbirliği ve Itimat Artırıcı Önlemler Konferansı vesilesiyle de oldukça sayıda ülke temsilcisiyle bir araya gelme imkanı bulduklarını dile getirdi.
Zeytinburnu’na kazandırdıkları, içinde kütüphaneden buz pistine kadar pek oldukça tesisin yer almış olduğu Beştelsiz Millet Bahçesi’nin açılışını 14 Ekim Cuma günü yaptıklarını anımsatan Erdoğan, aynı gün Türkiye-Katar arasındaki Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Toplantısı için Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ile bir araya geldiklerini kaydetti.
AMASRA’DAKİ MADEN OCAĞINDA MEYDANA GELEN PATLAMA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “14 Ekim Cuma akşamı milletçe hepimizi yasa boğan acı bir haberle sarsıldık. Bartın’ın Amasra ilçesindeki bir kömür madeni ocağında meydana gelen patlamada 41 kardeşimizi şehit verdik. Ertesi gün Diyarbakır programımızı erteleyerek Amasra’ya gidip hem emekleri yerinde inceledik hem şehitlerimizin cenaze törenlerine katıldık hem de ailelerine başsağlığı diledik.” ifadesini kullandı.
İstanbul’da tedavi gören madencileri ziyaret ederek geçmiş olsun temennilerini kendilerine ve yakınlarına Çam ve Sakura Hastanesi’nde ilettiklerini dile getiren Erdoğan, “Ülkemizin tekrar bu şekilde felaketlerle maruz kalmaması için ihtiyaç duyulan emekleri yürütüyoruz.” diye konuştu.
‘GEREKENİN YAPILACAĞINDAN KİMSENİN ŞÜPHESİ OLMASIN’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aralık 2021’de mesleki eğitim merkezlerinin, yetişmiş insan gücü ihtiyacının daha yüksek oranda karşılamasını sağlamaya dönük bir değişikliğe gidildiğini belirterek, hedefin bu yıl sonuna kadar 1 milyon gencin çırak, kalfa ve usta olarak mesleki eğitim merkezlerinde yetişmesi bulunduğunu aktardı.
Erdoğan, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Daha ilkin 159 bin olan mesleki eğitim merkezlerindeki kayıt sayısı, şu anda 910 bine yükselmiş durumdadır. Kasım ayında yıl sonu hedefimize ulaşacağımız ve sonrasında da hedefi geçeceğimiz anlaşılıyor. Ek olarak mesleki ve teknik liseli gençlerimiz için cazip hale getirecek ilave düzenlemelerin hazırlıkları içindeyiz. Bartın’daki benzeri kazaların önüne geçmek için atacağımız adımlar içinde bölgede, madenciliğe hususi bir meslek lisesi açma projesi de bulunuyor. Yaşanmış olan kaza ile ilgili iş güvenliğinden teknik eksiklere kadar her mevzu inceleniyor, araştırılıyor. Ortaya çıkacak sonuçlara gore gerekenin yapılacağından kimsenin şüphesi olmasın. Amasra’dan alınan dersler ışığında ülkemizdeki tüm madenlerin durumları baştan sona gözden geçirilmektedir.”
Erdoğan, geçen hafta başlangıcında Anayasa Mahkemesi’nin yeni üyesi Muhterem İnce’nin yemin törenine katıldıktan sonrasında Dünya Süryani Katolik Patriğini kabul ettiklerini dile getirerek, salı günü de İnsan Kaynakları Ofisi’in “e-İnsan” projesinin tanıtım töreninde bu çerçevede yürütülen çalışmaların kapsamlı bir değerlendirmesini kamuoyuyla paylaştıklarını kaydetti.
Erdoğan, çarşamba günü ise Meclis’teki AK Parti Grup Toplantısının peşinden ortalama 20 bin muhtarın katılımıyla Ankara Muhtarlar Evi’nin açılışını ve 100 muhtar hizmet binasının temel atma törenini gerçekleştirdiklerini belirtti.
AZERBAYCAN ZİYARETİ
Dost ve kardeş Azerbaycan’a perşembe günü giderek işgalden kurtarılan bölgede inşa edilen Zengilan Havalimanı’nın açılışını Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’le beraber yaptıklarını hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bilinmiş olduğu şeklinde vatan savaşı sonrasında Azerbaycan ile ilişkilerimizi yeni bir seviyeye çıkardık. İlişkilerimizin tapusu niteliğindeki Şuşa Beyannamesi’ni yıldırım hızıyla meclislerimizden geçirerek bu yeni süreci tescilledik. Azerbaycan’ın azat olan topraklarında üstün dereceli hızla inşa edilen Fuzuli ve Zengilan havalimanlarını bölgenin gelişmesi ve kalkınması bakımından stratejik hamleler olarak görüyoruz.
Bu ziyaretlerimizde bölgeye canlılık getirecek bir öteki mühim adım olan mayınların temizlenmesi projelerini de hızlandırma sonucu aldık. Azerbaycan ile öteki bazı kardeş devletlerin de katılımıyla üçlü formatlarda tecim, ulaştırma ve enerji alanlarındaki iş birliği ufkumuzu genişletecek emek harcamalar yürütüyoruz. Ayrıca açılışın derhal peşinden da Dost Agropark açılışını yaptık. Orada da şu anda devasa bir alanda gerek angus hayvancılığı ve bunun yanında kesimler, tüm bunlarla birlikte de gene orada ciddi manada bir ziraat ile ilgili olarak yatırımlar yapılmış oldu.”
Azerbaycan ile ilişkileri, karşılıklı ziyaretler ve iş birlikleri yöntemiyle her seviyede güçlendirdiklerini belirten Erdoğan, şu şekilde devam etti:
“Asla şüphesiz bu ziyaretler içinde Aralık 2020’de Bakü’de katıldığım Zafer Geçidi’nin ayrı bir yeri vardır. Gene bu zamanda tercihli tecim anlaşmasını sonuçlandırırken kimliklerle seyahati de mümkün kıldık. Eğitimde Maarif Vakfı Okullarının resmi açılış törenini Bakü’de yapmakla kalmadık, Azerbaycan-Türkiye Üniversitesi’nin de ahdi temellerini atma noktasına geldik. Normalde oldukça uzun seneler alacakken bizim kısa sürede tamamladığımız tüm bu gelişmeler asla küçümsenemeyecek, hepsinin arkasında güçlü bir siyasal iradenin, netice alma kararlılığının olduğu adımlardır. Bu kadar kısa sürede alınan mesafeye bakınca Azerbaycan’la orta vadede daha neler yapabileceğimizin tahayyülünü milletimizin takdirine bırakıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan ziyaretinin dönüş yolunda, son başbakan ve halen AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, AK Parti İstanbul Milletvekili Şamil Fark ile koruma görevlisi Oğuzhan Demirci’nin yaralandığı kazanın herkesi üzdüğünü belirterek, şunları söylemiş oldu:
“Kendilerine Rabbimden şifalar diliyoruz. Kendilerini hastanede ziyaret ettiğimiz yaralılarımızın hiçbirinin dirimsel tehlikesi olmadığını görmekten de sevinç duyduk. Bir kez daha Binali Yıldırım, Şamil Fark ve Oğuzhan Demirci’ye geçmiş olsun dileklerimizi şahsım ve dostlarım adına iletiyorum.”
AK Parti Informasyon ve İletişim Teknolojileri Başkanlığının geçen cuma gerçekleştirdiği Blokzincir İstanbul programında, değişen teknolojinin insanlığın önüne sunmuş olduğu fırsatlar ve yol açmış olduğu tehditler mevzusunda yaptıkları kapsamlı değerlendirmeyi katılımcılarla paylaştıklarını ifade eden Erdoğan, aynı gün İslam İşbirliği Teşkilatı Enformasyon Bakanları Toplantısı’nda misafirleri ile beraber dezenformasyon mevzusunun gündemde olduğu bu günlerde dünyadaki İslam karşıtlığı ve medyanın bundaki rolünü ele alma fırsatı bulduklarını söyledi.
Erdoğan, aynı gün İstanbul’da Internasyonal Emek Konfederasyonu Birliği’nin kuruluşu dolayısıyla Türkiye’de bulunan sendika temsilcilerini kabul ederek, bu yeni oluşum sebebiyle kendilerini kutladıklarını aktardı.
Malatya’da cumartesi günü toplu açılış töreni, gençlik buluşması ve sivil cemiyet yemeği ile dolu bigün geçirdiklerini belirten Erdoğan, “Ortalama resmi rakamlarla söylüyorum, 60 bin kişinin katılmış olduğu bu toplu açılış töreni hakikaten coşku, coşku doluydu. Havalimanından toplantının yapıldığı alana kadar bu coşku bizleri de heyecanlandırdı.” dedi.
Erteledikleri Diyarbakır programını da yaptıklarını dile getiren Erdoğan, şu şekilde konuştu:
“Malatyalı ve Diyarbakırlı tüm kardeşlerime, bu ziyaretlerimizin her anında bizlere gösterdikleri sevgi, coşku, muhabbet için şükranlarımı sunuyorum. Diyarbakır’da da gene resmi rakamlarla ifade ediyorum, 70 bin kişinin katılmış olduğu bu toplu açılış ve miting oldukça oldukça değişik bir heyecana vesile olmuştu. Onda da gene havaalanından, toplu açılışın yapılacağı meydana kadar hakikaten bir başka coşku, bir başka coşku vardı. Bu vesileyle, bölücü terör örgütünün zorla kopardığı evlatlarına kavuşmak için savaşım veren yürekli Diyarbakır annelerini yürekten selamlıyorum; kendileriyle de orada görüşme imkanı buldum. İnşallah aynı coşku ve gayretle gelecek günlerde de pek oldukça programla ülkemize hizmet etmeyi sürdüreceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan yarın Cumhuriyet tarihinin en büyük konut, iş yeri ve arsa projesinin ilk temel atma törenini gerçekleştireceklerini; cuma günü “Türkiye Yüzyılı” müjdesiyle millete duyurdukları vizyon belgesinin tanıtım törenini Ankara Kapalı Spor Salonu’nda yapacaklarını belirtti.
Cumartesi günü mutat 29 Ekim programlarının peşinden 2023 hedeflerinin sembol projelerinden Türkiye’nin Otomobili TOGG’u banttan indirme törenine katılacaklarını belirten Erdoğan, ek olarak kasım ayında Türk Devletleri Teşkilatı Liderler Zirvesi ve G20 Liderler Zirvesi’nin de aralarında olduğu oldukça mühim Endonezya Bali’de yapılacak olan bir takım yurt dışı programının olacağını kaydetti.
‘2053 VE 2071 VİZYONLARINI TÜRKİYE YÜZYILI’NIN İNŞASI YOLUNDAKİ BASAMAKLAR OLARAK GÖRÜYORUZ’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelecek yıl vasıl olacakları Cumhuriyetin 100. yılına büyük bir heyecanla, şevkle, coşkuyla hazırlandıklarını belirterek, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Bizim için bu yıl dönümü, bir tek yeni devletimizin ikinci asrının başlangıcını ifade eden bir takvim değişikliği olmanın ötesinde manalara haizdir. İşte bu anlayışla, Anadolu toprakları üstünde son 1000 yılda kurduğumuz üçüncü devletimiz olan Cumhuriyetimizi, siyasal, ekonomik, toplumsal, diplomatik alanlarda milletçe hayalini kurduğumuz seviyeye çıkartacak atılımın adını ‘Türkiye Yüzyılı’ koyduk. Ülkemizin ve medeniyetimizin tüm kazanımları üstünde yükselteceğimiz bu vizyon, yeni nesillere bırakacağımız en büyük mirasımız olacaktır. Uzunca bir süredir dile getirdiğimiz 2053 ve 2071 vizyonlarını Türkiye Yüzyılı’nın inşası yolundaki basamaklar olarak görüyoruz. Üstelik bu atılımı, dünyanın zamanı dönüşüm yaşamış olduğu bir dönemde hayata geçiriyoruz.”
Türkiye’nin içinde bulunmuş olduğu sürecin, siyaseti, ekonomisi, toplumsal ve kültürel gelişmeleriyle dünyada olup bitenlerden bağımsız olmadığını vurgulayan Erdoğan, “Dünya, geçtiğimiz asrın ortalarına doğru faşizmin sultasından 30 yıl ilkin de komünizmin hezeyanlarından kurtulmuştu. İnşallah bu zamanda de dünyamız, parıltılı kavramların ambalajı içinde önümüze getirilen ve insan fıtratını bozarak onu tekrardan felaketin eşiğine sürükleyen sapkın dayatmalardan kurtulacaktır.” değerlendirmesinde bulunmuş oldu.
Her alanda büyüyen, güçlenen, kalkınan, hak ve özgürlüklerini genişleten bir Türkiye için çalıştıklarını vurgulayan Erdoğan, “Türkiye Yüzyılı hedefimiz, bir tek milletimizin refahını yükseltme, bir tek ülkemizi bölgesel ve küresel güç haline getirme gayesi taşımıyor. Bu, bununla beraber inanç, kültür, uygarlık köklerimizi de tekrardan ihya edeceğimiz bir atılımın adıdır. Bunun için 85 milyon vatandaşımızın her birine seslenerek diyorum ki; gelin Türkiye Yüzyılı’nı geçtiğimiz 20 yılda hayata geçirdiğimiz demokrasi ve kalkınma altyapısı üstünde hep beraber inşa edelim. Gelin bir olarak, iri olarak, diri olarak, kardeş olarak, hep beraber Türkiye olarak Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı olan 2023’ü, ülkemizin en büyük atılımının başlangıç noktası haline getirelim.” ifadelerini kullandı.
‘DEMOKRASİ VE KALKINMA DEVRİMLERİMİZİ BİRER BİRER HAYATA GEÇİRDİK’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin çözülmemiş hiçbir meselesini bırakmamak için çıktıkları yolda hangi fedakarlıklarla neler yaptıklarının en yakın şahidinin milletin bizatihi kendisi olacağını beyan etti.
Erdoğan, şunları kaydetti:
“Biz bu gayretleri gösterirken kimlerin de ülkeye ihanet pahasına başka gündemlerin peşinden gittiğini en iyi milletimiz biliyor. Sınırlarımıza hücum eden, şehirlerimizi kana ve ateşe bulamaya çalışan terör örgütlerinden kendi milletine tabanca doğrultan darbecilere kadar can ve mal güvenliğimize yönelik nice tehditle savaşım ettik. Teröristlerin ülkemizi yangın yerine çevirmeye çalışmış oldukları günlerden devletin tepelerine binen yumruğundan kaçacak delik aradıkları günlere gelmiş olmanın huzuru içindeyiz. Milletimizin temel hak ve özgürlüklerini, ülkenin dirimsel çıkarlarını; kısır hesapları, kurnaz niyetleri ve ideolojik saplantıları için örseleyen vesayet güçleriyle kavgaya tutuştuk. Partimizi kapatma girişimlerine kadar varan bu tür yanlış girişimlerin artık akla bile gelmeyeceği, demokratik olgunluk seviyesine ulaştık. Tüm umudunu ülkenin ve milletin felaketi üstüne kuran yetersiz siyasetçilerle uğraştık. Ülkemizin bu hususta da hak etmiş olduğu iklime kavuşacağı günlerin uzak olmadığına inanıyoruz. Türkiye’nin siyasal ve ekonomik bağımsızlığını hazmedemeyen emperyalistlerin değişik görünüm ve alandaki oyunlarıyla boğuştuk. Maruz kaldığımız çifte standartları, gizli saklı açık ambargoları, kurnaz soyutlama çabalarını fırsata dönüştürerek kendi göbeğimizi kesecek adımlarla her alanda gücümüze güç kattık. Hamdolsun. Özetle ifade etmeye çalıştığımız engelleme çabalarının hepsinin de üstesinden gelmiş olarak demokrasi ve kalkınma devrimlerimizi birer birer hayata geçirdik.
Bugün de ülkemizin önündeki tüm sorunları çözecek mücadeleyi vermeyi, gayreti göstermeyi sürdürüyoruz. Kökenine, inancına, meşrebine, siyasal ve toplumsal tercihine bakmadan her bir vatandaşımızı layık olduğu haklara, özgürlüklere, refah düzeyine, gelecek güvencesine kavuşturmakta kararlıyız. Vatan topraklarının her karışında hakim kıldığımız huzurun, gelişme ve kalkınma iradesinin engellenmesine, umutlarımızın üstünün gölgelenmesine asla rıza göstermeyeceğiz. Hanımıyla, erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla, işçisiyle, memuruyla, sanayicisiyle, çiftçisiyle her kesimden insanımız bizimle olduğu müddetçe Tanrı’ın izniyle önümüzde duracak, bizi engelleyecek güç tanımıyoruz.”
Erdoğan, ülkenin zenginliğini milletin her kesimiyle adil şekilde paylaşma ilkesini, toplumsal devlet projeleriyle hayata geçirmeyi sürdürdüklerini belirtti.
Türkiye’nin en kapsamlı ve etkin toplumsal programlarının AK Parti döneminde geliştirildiğini ve uygulandığını ifade eden Erdoğan, “Bunun sebebi milletimizin eskisine gore temel gereksinimlerini karşılamakta daha oldukça sorun çekmeye başlaması değil, insanımızın yaşam standardına ilişkin çıtanın yükselmiş olmasıdır.” diye konuştu.
İhtiyaçlar değiştikçe toplumsal yardım programlarının içeriğini de zenginleştirdiklerini, gerekseme duyduğu her yerde ve her durumda vatandaşın yanında olduklarını dile getiren Erdoğan, geçmişte bir tek yakacak ve besin şeklinde birkaç başlıkta destek alabilen ailelerinin, elektrikten organik gaza, kiradan kırtasiyeye geniş bir alanda devleti yanlarında bulduklarını altını çizdi.
Toplumsal destek verilen kesimler de engellilerden yaşlılara, eşi vefat etmiş kadınlardan eğitim çağındaki ufaklıklara kadar kuşatıcı bir zenginliğe haiz olunduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Bu yaklaşım bizlere medeniyetimizin ve kültürümüzün mirasıdır. Pek oldukça gönül sultanına atfedilen mısralarda bu anlayış şu şekilde anlatılıyor. ‘Başta devlet, dilde himmet, elde fırsat var iken tut elinden düşmüşlerin, sana mutluluk yar iken. Hiç kimseye kalımlı değildir, mülk-ü devlet sim ü zer. Bir harap olmuş gönlü onarım etmektir hüner.’
Elimizde fırsat varken yokluktan yoksulluktan yaralanan gönülleri onarım etmek, hem devleti yönetme sorumluluğumuzun hem de bir insan, bir Müslüman olarak haiz olduğumuz hassasiyetin gereğidir. Biz bir tek bu yaygın ve etkin yardım sistemiyle her insanın elinden tutmakla kalmadık toplumsal destek sistemimizin mantığını da değiştirdik. İhtiyaç sahibi olmanın bilhassa ötesinde büyüğüyle, annesiyle, çocuğuyla bir tüm olarak ailenin tamamını koruyacak, gözetecek, güçlendirecek çalışmalara ağırlık veriyoruz.”
‘1.2 MİLYAR LİRALIK KAYNAK AYIRDIK’
Aileye yönelik hizmetleri genişletme amacı taşıyan yeni bir adımın müjdesini paylaşan Erdoğan, toplumsal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları vasıtasıyla bayanlara ve ufaklıklara yönelik emek harcamalar için kurulan aile destek merkezleri ve toplumsal dayanışma merkezleri bulunduğunu hatırlattı.
Erdoğan, bu merkezlerde hanımefendileri üretken hale getirmeye, evlatların akranlarıyla sıhhatli gelişim göstermelerini sağlamaya yönelik faaliyetler yürütüldüğünü söylemiş oldu.
Hanım ne kadar kuvvetli olursa hem kendi hayatında hem çocuğunu yetiştirmede hem tüm aileyi ayakta tutmakta o aşama başarı göstermiş olacağına dikkati çeken Erdoğan, son dönemde ulusal ve içsel değerleri tahrip ederek aile yapısını yıkmaya yönelik tehditlere karşı alınan tedbirleri bu merkezleri güçlendirerek tahkim ettiklerini söylemiş oldu.
Erdoğan, “Bu amaçla vatanımızda halen faaliyette olan 330 Aile Destek Merkezi sayımızı 656’ya, 47 Toplumsal Dayanışma Merkezi sayımızı 116’ya çıkartıyoruz. Bu yaygınlaştırmada önceliği de Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemize veriyoruz. Gelecek yıl için bu merkezlerde yürütülecek faaliyetlere 1,2 milyar liralık kaynak ayırdık.” dedi.
TÜRK TABİPLER BİRLİĞİ AÇIKLAMASI
“Türk Silahlı Kuvvetlerimizin yürüttüğü sınır ötesi harekatlara karacılık atan Tabipler Birliği Başkanıyla ilgili yargı harekete geçmiştir.” diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
“Ek olarak bu ismin üstünde de çalışmalarımızı yürütecek, gerekirse yasal düzenlemeyle bu ismin de değiştirilmesini sağlayacağız. Terör örgütünün diliyle konuşarak ülkesine ve ordusuna alçakça bühtan eden bu şekilde bir şahsın, adı Türk ile başlamış olan bir kurumun başlangıcında olmasının milletimizin her bir ferdini rahatsız ettiğine inanıyorum.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımızın yürüttüğü soruşturmanın sonuçlarına ve mahkemelerin vereceği kararlara gore hem bu kişiyle hem de bu kurumla ilgili ihtiyaç duyulan adımlar atılacaktır. Bu çerçevede kabine toplantımızda ilgili bakanlarımıza Tabipler Birliği başta olmak suretiyle meslek örgütlerinde yeni bir yapıya geçilmesine yönelik mevzuat çalışmalarının hızlandırılması emirini verdik. Meslek örgütlerini ideolojik saplantılarının borazanı haline getiren terör örgütü destekçilerini, buralardan temizleyerek bu yapıları kurum amaçlarına uygun faaliyetlere yoğunlaştırmakta kararlıyız.” (AA)
ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ
rn
","author":{"@type":"Person","name":"editor","url":"https://www.habergonder.com/author/editor/"},"articleSection":["Siyaset"],"image":{"@type":"ImageObject","url":"https://www.habergonder.com/wp-content/uploads/2022/10/15740136-700x400.jpg","width":700,"height":400},"publisher":{"@type":"Organization","name":"","url":"https://www.habergonder.com","logo":{"@type":"ImageObject","url":""},"sameAs":["https://www.facebook.com/jegtheme/","https://twitter.com/jegtheme","#","#"]}}