Türkiye için internasyonal yatırımcının ehemmiyet kazanılmış olduğu bir dönemden geçerken yatırımcıların karar verirken nelere dikkat ettiklerine bir göz atmak istedik.
Internasyonal yatırımı çekebilmek için kurallar getiriliyor, yatırımdaki işleyişi kolaylaştırmak için emek harcamalar yürütülüyor. Bundan dolayı Türkiye’de de dünyada da yatırım çekebilmek ülke ekonomileri için yaşamsal ehemmiyet taşıyor.
Ekonomist Prof. Dr. Mahmut Demirbaş, yatırımcının tercihlerini etkileyen faktörleri Ensonhaber için sıraladı.
“Döviz rezervleri mühim”
Demirbaş, yatırımcıların çalışacağı ülkenin döviz rezervlerine dikkat edeceğini belirterek, “Bu biriki hesabında çoğu zaman altın hesabını dikkate almaz. Bundan dolayı altın hesabını statik olarak görür. Yatırım yapacağı ülkenin kredi notlarına, CDS puanlarına dikkat ederler. Ülkenin kredi notu ne kadar yüksekse ve CDS puanı temerrüt olasılığı ne kadar düşükse yatırım tutarını o oranda arttırır.” şeklinde görüşlerini emare.
Yatırımcının kriterleri
Ikimiz de Prof. Dr. Mahmut Demirbaş’ın anlatımından yatırımcıların emek harcama yapacakları ülkede dikkat edilecekleri mevzuları şöyleki sıralandırdık:
Gerçek getiri oranına dikkat ederler
- Yatırım yapacağı ülkede elde edeceği gerçek getiri oranına dikkat ederler. Yatırımcı gerçek getiri oranı yüksek ülkelere yatırımı aktarır. Yüksek gerçek getiri oranı bulamıyorsa minimum negatifreel faizin olduğu ülkeleri tercih eder. Geleceğin iyi olacağı inancı ve o ülkede enflasyonun düşeceği beklentisi ile pozitif gerçek getiriyi yakalayabileceklerini düşünür ve umut ederler.
Ülkenin gelecek projeksiyonuna dikkat ederler
- Yatırım yapacağı ülkenin gelecek projeksiyonuna dikkat ederler. Gelecek projeksiyonunda ülkenin pozitif bir hikayesi var ise, gelişme trendi yüksekse, elde edilmiş getirileri piyasa katılımcıları yatırımları oranında sorunsuz elde edebiliyorlarsa o ülkelere yatırımlarını arttırırlar.
Ülkenin politik yapısına dikkat ederler
- Yatırım yapacağı ülkenin politik yapısına dikkat ederler. Ülkeler ne kadar demokratik yapıya haiz iseler, demokratik yapının sürekliliği tesis edilebiliyorsa ve yönetim yapısında bir kaos emaresi yoksa, hukuki normalar da devamlı bir değişim yok ise internasyonal piyasalarla uyum içinde iseler, ana para hareketlerinde bir engelleme yoksa o ülkelere yatırım yaparlar.
- Ya da kraliyet yada kominist bir yönetim şekli ya da oligarşik yada totaliterrejime haiz bir yapıya ekonomik yatırımlar yapacaklar ise internasyonal hukuk çerçevesinde garantörlük isterler ya da imtiyazlar isterler.