İHA
Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen uyuşturucu ile ilgili davanın duruşmasında garip bir vaka yaşandı.
Duruşmada tutuklu sanık Ufuk A. ile başka dosyadan tutuklu olan Serdar B. ve avukatları katıldı.
Beyanların arkasından mahkeme sanıklara söz verdiği esnada sanık avukatı Alperen Demirdiş reddi hakim talebinde bulunmuş oldu.
“Laikliğe aykırı”
Öne sürülen sebebi sorulan Demirdiş, heyette bulunan mahkeme başkanının ve hanım hakimin başörtüsünün anayasaya ve laikliğe aykırı bulunduğunu söylemiş oldu.
“Dini simgelerle vazife icra eden mahkeme başkanı ve üyesini reddediyorum”
Başörtülü hakimi reddeden avukat Alperen Demirdiş, “Türkiye Cumhuriyeti laik bir hukuk devletidir. Anayasada mahkemenin bağımsızlığı güvence altına alınmıştır. Dini simgelerle vazife icra eden mahkeme başkanı ve üyesini reddediyorum” dedi.
Duruşma ertelendi
Mahkeme başkanı, reddi hakim talebi üstüne sanıkların savunmasını almayarak, duruşmayı durdurdu. Peşinden verilen ara kararda, mahkeme başkanı ve üyesi hakkında red talebi sonuçlanıncaya kadar işlem yapılmamasına karar verilerek, duruşma 2 Temmuz’a ertelendi.
Bakan Tunç’tan izahat
Ankara 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen bir davada sanık avukatının, mahkeme heyetindeki başkan ve üye hakimin başörtülü olması sebebiyle reddi hakim talebinde bulunması eski Türkiye kafasıdır. Hanımefendilerin inanç, eğitim ve emek verme özgürlüğünü gasp eden 28 Şubat zihniyetiyle hareket etmek, hak arama hürriyetinin teminatı olan bir avukata yakışmamıştır.
Anayasamıza bakılırsa hepimiz vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine haizdir. Gene anayasamıza bakılırsa kimse dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde vatanımızda son 22 yılda yasakları kaldıran, hak ve özgürlükleri genişleten oldukca sayıda adım atılmış, hanımefendilere yönelik ‘pozitif ayrımcılık’ ilkesi gene bu zamanda Anayasal kaide haline getirilmiştir. Hanımefendilerin hiçbir fark gözetilmeden emek verme hayatında yer almaları birileri rahatsız olsa da gene bu zamanda hayata geçmiştir. Türk hanımı emek verme yaşamının her alanında olduğu şeklinde yargı teşkilatımızda da başarılarıyla öne çıkmaktadır.
Hakkaniyet teşkilatımızda vazife icra eden 8 bin 871 hanım hakim ve savcımız, adaletin tecellisi için ülkemizin dört bir yanında fedakarca iş koşturmacasındadır. Avukatın yapmış olduğu yakışıksız hareket, başı açık ya da kapalı olsun tüm hanım hakim ve savcılarımızı da derinden üzmüştür. Hanımefendilere ikinci derslik muamelesi icra eden, hak ve özgürlüklere hakaret eden bu tür vakalar artık geride kalmıştır. Son 22 yılda temel hak ve özgürlüklerin önünü açtığımız vatanımızda takınılan bu tavır asla kabul edilemez. Yaşanmış olan üzücü vakayla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafınca soruşturma başlatılmıştır.
Haber Deposu: İhlas Haber Ajansı (İHA)